TURKISH-ENGLISH, ENGLISH-TURKISH DICTIONARY


ı
ş
ğ
ç
ö
ü


Enable auto_complete
 
English -> Turkish
link
i.
1. halka, zincir baklası.
2. bağ, bağlantı.
3. radyo, TV link.

f. birbirine bağlamak, birleştirmek, zincirlemek; birbirine bağlanmak, birleşmek, zincirlenmek.

link
i.

f. halka, zincir baklası; mesaha zincirinin 20 santimetre boyunda bir ölçü halkası; bağ, rabıta, bağlantı; tek sosis kangalı; mak. mafsal, oynak yeri;

f. zincirlemek, birbirine bağlamak, birleştirmek. link mo- tion mak. yuva yolu, kulis tertibatı. link up birleştirmek, birleşmek. missing link bulunamayan rabıta, eksik bağlantı; insanla maymun arasında bağ olan yaratık.

link
bağlantılama

link
Bağlan

link
bağlantı

link
bağla

link
bağlamak

link
bağ

[Previous - Next]

Turkish -> English
link
,-gi trot (gait).

link
,-ki communications link.

[Previous - Next]

English -> English
link
A torch made of tow and pitch, or the like.

link
A single ring or division of a chain.

link
To connect or unite with a link or as with a link; to join; to attach; to unite; to couple.

link
To be connected.

link
A hill or ridge, as a sand hill, or a wooded or turfy bank between cultivated fields, etc.

[Previous - Next]




Download our Turkish Dictionary software and use it on any Windows computer with internet connection.



Turkish Dictionary home | Download Turkish Dictionary | Contact us | Add to your site | Add to Explorer | Add to Word | Dictionaries | Fatih Akgul

2 users online